haftanın mücveri-siyah fasulye, havuç, kırmızı soğan, kişniş ve dereotu

bu haftanın mücveri tam kelimesiyle MUHTEŞEM oldu! ben de erim de yemeğe doyamadık…şansımıza da pişirdiğimiz akşam kızlar evde yoktu bütün mücverler bize kaldı!  bizim evde çok sevildiği için sık sık meksika yemekleri yapılıyor, ve hemen hemen her seferinde siyah fasulye de pişiriyoruz…çok lezzetli oluyor ama açıkçası tek başına fasulye yemeği bana biraz ağır gelebiliyor. bu nedenle acaba siyah fasulyeyi mücvere katsam nasıl olur diye uzun zamandır düşünüyordum ama bir türlü denemeye fırsat bulamamıştım.  umit ettiğim şekilde fasulyeleri mücverin içine karıştırınca hazmı çok daha kolay oldu.  protein dolu oldukları için de uzun uzun tok tuttu.  mücverlerin yanına güzel bir semizotu salatası ve meksika mutfağından da biraz guacamole ekleyince sağlıklı, lezzetli ve keyifli bir akşam yemeği oldu…

malzeme:

2 adet rendelenmiş havuç

1 adet ince doğranmış ve zeytinyağı ile tavada pişirilmiş kırmızı soğan

1 büyük avuç doğranmış kişniş (kişniş sevmezseniz maydanoz da olur)

1 büyük avuç doğranmış dereotu

1 su bardağı az pişmiş siyah fasulye

1 adet çırpılmış organik yumurta

karabiber

deniz tuzu

köri tozu

tarif:

tüm malzemeleri orta boy bir kabın içinde iyice karıştırın, karıştırırken kaşığın arkasıyla siyah fasulyeleri azıcık ezin

1 yemek kaşığı zeytinyağı tavada ısıtın

mücver malzemesini yemek kaşığı büyüklüğünde toplar şeklinde sıcak tavaya koyun ve kenarları kızarıncaya kadar pişirin, sonra da çevirip 2-3 dakika daha pişirin

sıcak olarak ya da isterseniz oda sıcaklığında servis edin

*mücverleri fırında da pişirmeyi tercih edebilirsiniz, bu durumda fırını 200 dereceye ısıtın ve fırın tepsisine yağlı kağıt serin. mücverleri 8-10 dakika kadar, dışları kızarmaya başlayana kadar pişirin sonra da çevirip 2-3 dakika daha pişirin.

haftanın vegan mücveri- kabak, ıspanak ve yeşil mercimek

bu hafta vegan yumurta kullanarak harika bir vegan mücver pişirdik!

biz bu denemeyi yeğenim aylin için yaptık, aynı zamanda yumurta kullanarak da aynı malzemeleri içeren mücverler de yaptık.  vegan yumurta ile yaptıklarımız biraz daha dağılmaya meyilli olsalar da tatlarında bir fark yoktu… hatta ben sanırım vegan mücveri tercih bile ettim.  her hafta olmasa da arada bir vegan yumurta ile mücver yapmaya devam edeceğim.

malzeme:

2 adet rendelenmiş organik kabak

1 büyük avuç doğranmış ıspanak

1 su bardağı hafif pişmiş yeşil mercimek

1 su bardağı taze badem unu- biz evde kendimiz yapıyoruz

1 adet vegan yumurta

deniz tuzu

karabiber

tarif:

vegan yumurtayı hazırlamak için 1 yemek kaşığı öğütülmüş keten tohumunu 3 yemek kaşığı ılık su ile karıştırın. mücverin kalan malzemelerini hazırlarken vegan yumurtanız yavaş yavaş katılaşmaya başlayacaktır.

vegan yumurtanız katılaştıktan sonra tüm malzemeleri orta boy bir kabın içinde iyice karıştırın

1 yemek kaşığı zeytinyağı tavada ısıtın

mücver malzemesini yemek kaşığı büyüklüğünde toplar şeklinde sıcak tavaya koyun ve kenarları kızarıncaya kadar pişirin, sonra da çevirip 2-3 dakika daha pişirin

sıcak olarak ya da isterseniz oda sıcaklığında servis edin

*mücverleri fırında da pişirmeyi tercih edebilirsiniz, bu durumda fırını 200 dereceye ısıtın ve fırın tepsisine yağlı kâğıt serin. mücverleri 8-10 dakika kadar, dışları kızarmaya başlayana kadar pişirin sonra da çevirip 2-3 dakika daha pişirin.

 

 

 

 

bu hafta neler okuyoruz

bu hafta neler okuyoruz…the berenstain bears: mama’s new job.

hiç abartmadan bizim evde 100 tane berenstain bears kitabı olduğunu söyleyebilirim. çok amerikan tarzı bir seri olan the berenstain bears kitaplarını ben ve kız kardeşim çocukluğumuzda hep okumuşuzdur, annemin dönemine tam yetişememiş olsa da annemden 8 yaş küçük olan dayımın çocukluğunda okumuş olduğundan yüzde yüz eminim.

kitapların hikayeleri de çizimleri de karı koca olan stan ve jan berenstain’e ait olan kitapların ilki 1962 senesinde yayınlanmış.  çocukların ve ailelerin hayatta karşılaştıkları birçok konuyu elle alan kitaplar aslında her dönem için uygun- 1960lar, 70ler…2010lu seneler…kitaplar hepimizin karşı karşıya kaldığı sorunlara ve gerçeklere olumlu ve eğitici bir şekilde yaklaşıyorlar.

mama’s new job kitabı son birkaç aydır bizim evde alegra ile en çok okuduğumuz kitaplardan biri oldu.  ocak ayında bir arkadaşımla birlikte ufak bir yazıhane tutmaya karar verdik.  İkimizde kendi işimizi yapmaya çalışan kadınlarız, aile büyütmeye çalışan anneleriz ve bunları yaparken kendimize ait bir alanın olmasının verimli olacağını düşünerek girdik bu ortaklığa.  olay aslında şu şekilde gelişti…ikimiz de birbirimizden habersiz bir şekilde kendimize ofis tutmayı düşünüyormuşuz.  özellikle gündüzleri çocuklarımızın okulda oldukları saatlerde evin dışına çıkıp işlerimize konsantre bir şekilde çalışmak istiyormuşuz.  onun işleri daha ticari bazlı, tekstil işler…benim ise o sırada henüz aklım fikrim sadece yazmak ve yaratmak ile doluydu.  bir gün kızlarımız oynarken biz de kahve içerken ikimizin de ortak hedefi ortayı çıkınca hiç vakit kaybetmeden evlerimize yakın ufak bir daire bulduk ve hemen taşındık!

son 4 aydır elimden geldiği kadar gündüzlerimi ofiste geçirmeye çalışıyorum… evde 2-3 saatimi alan yazıları ve projeleri ofiste neredeyse yarı zamanda bitirebiliyorum!  eve yorgun da gelsem en azında huzurlu geliyorum ve bilgisayarıma pek bakmadan gönül rahatıyla kızlarla oyun oynayabiliyor, sohbet edebiliyorum.  büyük kızlar duruma hemen alıştılar, zaten onların da günleri dopdolu neredeyse nefes alacak vakitleri olmadan hızla geçiyor.  alegra için bu yeni süreç biraz farklı oldu. ben en son bu kadar yoğun bir biçimde evden uzak olduğumda o daha bayağı ufaktı, şimdi çok daha çok her şeyin farkında.  bazen biraz stres olabiliyor, duygusallaşıyor…işte o günler akşam yatmadan evvel mama’s new job kitabını okumaya çalışıyorum…

kitabı kısaca özetlemek gerekirse birçok annenin yaptığı şekilde mama bear her gün bütün gün ailesinin tüm işleriyle ilgileniyor.  ev işi, çocuk bakımı, yemek yapma, ders çalıştırma, oyun oynatma derken mama bear’in kendi hobilerine pek vakit kalmıyor.  bir gün tesadüfi bir şekilde kendi diktiği örtüleri görenler satın almak isteyince kendisine bir el yapımı örtü mağazası açmaya karar verir…mağazayı hazırlarken, ilk açılırken her daim yanlarında olan anneleri bir anda evde yok olunca çocuklar şaşırır.  ama birkaç hafta içinde yeni ve daha keyifli bir düzene girerler.  çocuklar kendi işlerini gururlar yapmaya başlarlar, hatta evdeki bazı işlere de yardımcı olmanın gururun yaşarlar.  mama bear ise eve geldiğinde yorgun da olsa çok neşeli gelir, kazandığı paraların bir kısmıyla da ailesini özel gezilere çıkarabilince de o da kendine göre yeni gururlar yaşar.

bir evin düzenin değişmesi hiçbir zaman kolay değildir.  anne olduğum günden beri de yerine göre kendi arzularımı ve ihtiyaçlarıma öncelik vermek bana hep zor gelmiştir.  ama kızlarım büyüdükçe ve aslında kendim de olgunlaştıkça kızlarımızın (ve oğullarımızın da) önünde üreten, çalışkan ve özgür kadın rol modellerin de yer almalarının ne kadar değerli olduğunu daha net görmeye başladım.  1984 senesinde yayınlamış olan mama’s new job kitabı otuz sene geçse de hala güncel…annemde bana okumuştu, ben de kızlarıma… bazen zor da gelse kendime bir alan isteyerek, bu isteğimden vazgeçmeyerek, üretmeye ve yaratmaya devam ederek inanıyorum ki kızlarıma iyilik yapıyorum…ümit ediyorum ki 20-30 sene sonra onlar da kendi işleri yapan birer kuvvetli anne olurla ve artık okunmaktan yıpranmış olan mama’s new job kitabını kendi kızlarına gururla okurlar.

haftanın mücverleri!!

bu sene kışın son ayları hiç beklemediğimiz kadar yoğun geçti…. kızların okulları ve okul sonrası faaliyetleri, benim kendi işlerim ve koşturmalarım, evin genelde hafif bir kaotik hal alması…  şubat, mart ve nisan ayları nasıl geçti hiçbirimiz tam olarak anlayamadık!

haliyle bu yoğunlukta bazı işler normal rayından çıktı- anne olanların da bildiği gibi genelde bir kenara bırakılan işler de hep annelerin işleri olur.  her ne kadar kendimize vakit ayıracağımıza, ne olursa olsun bizi mutlu eden şeyleri en az günde bir kere yapacağımıza kendimize söz versek de maalesef bu sözleri yerine getirmek bazen pek mümkün olamıyor.  sene başında kendime ne olursa olsun haftada bir gün istanbul’da üç güzel’e hiç olmazsa mücver tarifleri koyacağım diye söz vermiştim.  ama ne kadar uğraşmış olsam da, mücverleri hazırlayıp fotoğraflarına çeksem de, bir türlü tarifleri yazılmış oldukları küçük kağıtlardan bilgisayarıma geçiremedim!  bu ufak son adımı atamamış olmak da o kadar ilginç oldu ki, nedense yapmadıkça yapamadım…gitgide hevesim de kaçmaya başlamıştı.

ta ki geçen hafta sonu çok enerjik ve yapıcı bir arkadaşım Linda ile vakit geçirme şansımı olana kadar.  kendisi sıfırdan bir tekstil şirket kurmakla meşgul, iki küçük çocuk annesi…neşesi, hevesi ve “hadi sen yaparsın” bakış açısı bana bir iyi geldi ki hemen tarifleri toparlayıp uzun ama güzel bir post hazırlamaya başladım!

aşağıdaki tarifler kış sebzelerinin sonlarını kullanarak yaptıklarımız, hepsi birbirinde güzel oldu doğrusu ve tekrar okudukça anladım ki bütün kış yemiş olmamıza rağmen açıkçası balkabağına, karnabahar ve pazıya henüz doyabilmiş değilim….

haftanın mücverleri!!

*malzeme listelerini önce yazdım, genel tarifi postun en altında bulabilirsiniz*

tatlı patates

tatlı patates, ıspanak ve sarı mercimekli mücver

1 adet rendelenmiş orta boy tatlı patates

1 büyük avuç doğranmış ıspanak

1 su bardağı az haşlanmış sarı mercimek

1 adet çırpılmış organik yumurta

köri tozu

deniz tuzu

karabiber

*malzemeleri karıştırırken nohutların yarısını hafif ezmek çok güzel oluyor*

alabas?

alabaş, patates ve pazılı mücver

1 adet orta boy rendelenmiş alabaş

1 adet rendelenmiş ufak patates

1 büyük avuç doğranmış pazı

1 adet çırpılmış organik yumurta

1 su bardağı organik badem unu

kırmızı pul biberi

deniz tuzu

karabiber

*alabaşı pazarda görüp hep çok merak ederdim, mücverin içinde harika oldu, çocuklar bile beğendiler! *

mercimek-brocoli-onion-mucver.jpg

bezelye, ıspanak ve kırmızı soğanlı mücver

1 su bardağı az haşlanmış bezeyle (henüz taze bezelye çıkmamıştı biz bunları yaparken- onun yerine donmuş kullandık ve gayet güzel oldu)

1 büyük avuç doğranmış ıspanak

1 adet ince doğranmış ve az zeytinyağı ile tavada pişirilmiş kırmızı soğan

1 adet çırpılmış organik yumurta

deniz tuzu

karabiber

*soğanları önceden pişirmek ayrıca güzel bir tat verdi, kesinlikle bu şekilde yapmanızı tavsiye ederim*

cauliflower mucver

karnabahar, sarı mercimek ve kara lahanalı mücver

½ kafa küçük kesilmiş karnabahar

1 su bardağı az pişmiş sarı mercimek

1 büyük avuç doğranmış kara lahana

1 adet çırpılmış organik yumurta

toz zerdeçal

deniz tuzu

karabiber

pirasa

brüksel lahanası, ıspanak ve nohutlu mücver

7-8 adet ince doğranmış brüksel lahanası

1 büyük avuç doğranmış ıspanak

1 su bardağı az haşlanmış nohut

1 adet çırpılmış organik yumurta

deniz tuzu

karabiber

kışın sonlarına doğru haftalar o kadar çabuk geçmeye başladı ki bazı haftalar maalesef ancak mücverleri pişirip keyifle yiyip bitirdikten sonra fark ettim ki fotoğraf çekmeyi unutmuşşum! görsel olmasa da yine de tarifleri paylaşmak istedim…

brokoli, yeşil mercimek ve kırmızı soğanlı mücver

½ kafa küçük kesilmiş brokoli

1 su bardağı az pişmiş yeşil mercimek

1 adet ince doğranmış ve az zeytinyağı ile tavada pişirilmiş kırmızı soğan

1 adet çırpılmış organik yumurta

deniz tuzu

karabiber

*tavada pişmiş kırmızı soğanları o kadar çok sevdim ki neredeyse her yemeğe eklemek geliyor içimden! *

pırasa, tatlı patates ve kırmızı soğanlı mücver

3 adet ince doğranmış pırasa

½ adet rendelenmiş tatlı patates

1 adet ince doğranmış ve az zeytinyağı ile tavada pişirilmiş kırmızı soğan

1 adet çırpılmış organik yumurta

1 su bardağı organik badem unu

kırmızı pul biberi

deniz tuzu

karabiber

*evet, yine kırmızı soğan var :))))*

tüm mücverlere uygun genel bir tarif:

tüm malzemeleri orta boy bir kabın içinde iyice karıştırın

**eğer malzemelerin arasında baklagiller yer alıyorsa malzemeleri karıştırırken onları çok hafif ezmek faydalı oluyor, hem daha kolay pişiyor hem de peynir veya badem unu kullanmadan mücverin şeklini korumaya yardımcı oluyor. 

1 yemek kaşığı zeytinyağı tavada ısıtın

mücver malzemesini yemek kaşığı büyüklüğünde toplar şeklinde sıcak tavaya koyun ve kenarları kızarıncaya kadar pişirin, sonra da çevirip 2-3 dakika daha pişirin

sıcak olarak ya da isterseniz oda sıcaklığında servis edin

*mücverleri fırında da pişirmeyi tercih edebilirsiniz, bu durumda fırını 200 dereceye ısıtın ve fırın tepsisine yağlı kâğıt serin. mücverleri 8-10 dakika kadar, dışları kızarmaya başlayana kadar pişirin sonra da çevirip 2-3 dakika daha pişirin.

artık ilk baharı tam anlamıyla yaşamaya başladık ve bu mevsimin güzel sebzelerini mutfağımızdan eksik etmiyoruz…kuşkonmaz, enginar, bakla, taze bezeyle…yem yeşil, sağlıklı ve lezzetli olan bu sebzelerin de mücverlerini denemek için çok heyecanlıyım!

haftanın mücveri- pancar, brüksel lahanası, kırmızı soğan ve sarımsak

ben çocukken annem herhalde haftanın 4-5 gecesi evde kendisine brüksel lahanası yapardı.  çocukluğumda bile çok sebze yemeyi severdim ama doğrusu brüksel lahanasının tadına bile baktığımı pek hatırlamıyorum. tabii büyüdükçe hem yemek tatma hem de tüketme alışkanlıklarımız değişiyor ve artık brüksel lahanasına bayılıyorum (kızlar da umarım benim emin adımlarımın ardından gelirler…şu andan bizim evde de kimse tadına bile bakmak istemiyor çünkü!).  bu mücveri hazırlarken nasıl olacağını hiç tahmin edemiyorduk ama sonunda gerçekten harika oldu! kıp kırmızı bir renk, aynı zamanda demir deposu… bu haftanın mücverini mutlaka bu kış bitmeden tekrar pişiririz.

malzeme:

2 adet rendelenmiş orta boy pancar

8-9 adet ince doğranmış brüksel lahanası

1 adet ince doğranmış kırmızı soğan

1 avuç ufak kesilmiş beyaz peynir

1 su bardağı taze badem unu- biz evde kendimiz yapıyoruz

1 adet çırpılmış organik yumurta

deniz tuzu

karabiber

tarif:

tavada az zeytinyağı ısıtıp kırmızı soğanı ve sarımsağı 3-4 dakika pişirip hafif soğumasını bekleyin

soğanı ve sarımsak da ekleyerek tüm malzemeleri orta boy bir kabın içinde iyice karıştırın

1 yemek kaşığı zeytinyağı tavada ısıtın

mücver malzemesini yemek kaşığı büyüklüğünde toplar şeklinde sıcak tavaya koyun ve kenarları kızarıncaya kadar pişirin, sonra da çevirip 2-3 dakika daha pişirin

sıcak olarak ya da isterseniz oda sıcaklığında servis edin

*mücverleri fırında da pişirmeyi tercih edebilirsiniz, bu durumda fırını 200 dereceye ısıtın ve fırın tepsisine yağlı kâğıt serin. Mücverleri 8-10 dakika kadar, dışları kızarmaya başlayana kadar pişirin sonra da çevirip 2-3 dakika daha pişirin.

IMG_2570
muhteşem bir öğlen yemeği- karnabahar çorbası, mücver ve biraz da avokado

 

haftanın mücveri- pazı, balkabağı ve nohut

bu haftanın mücveri muhteşem oldu!  uzun zamandır vegan bir mücver yapmayı düşünüyordum, sonunda bu hafta fırsat oldu 🙂  nohut kullandığımız için peynire ihtiyaç olmadı- hatta badem ununa bile ihtiyaç kalmadı! yumurta yerine de keten tohumunda ‘vegan yumurta’ yaptık…çok kolay ve yumurta kadar sağlam bir şekilde malzemeleri birbirine bağlıyor.  bu hafta akşam yemeğinde yeme fırsatım olmadı ama sonraki gün yanına biraz fırınlanmış pancar ve kırımızı soğan koydum ve harika bir öğlen yemeği oldu…lezzetli, doyurucu ve bu aralar benim dikkat etmeye çalıştığım protein tüketimi için de bayağı faydalı.

malzeme:

2 büyük avuç doğranmış pazı

4-5 parça rendelenmiş balkabağı

1.5 su bardağı az haşlanmış nohut

1 yemek kaşığı öğütülmüş keten tohumu

3 yemek kaşığı su

deniz tuzu/karabiber

tarif:

ufak bir kabın içinde keten tohumunu ve suyu iyice karıştırıp kenara bırakın, bu ‘vegan yumurtamız’ olacak

tüm malzemeleri orta boy bir kaba koyun, nohutları hafif ezerek malzemeleri iyice karıştırın

1 yemek kaşığı zeytinyağı tavada ısıtın

mücver malzemesini yemek kaşığı büyüklüğünde toplar şeklinde sıcak tavaya koyun ve kenarları kızarıncaya kadar pişirin, sonra da çevirip 2-3 dakika daha pişirin

sıcak olarak ya da isterseniz oda sıcaklığında servis edin

*mücverleri fırında da pişirmeyi tercih edebilirsiniz, bu durumda fırını 200 dereceye ısıtın ve fırın tepsisine yağlı kâğıt serin. mücverleri 8-10 dakika kadar, dışları kızarmaya başlayana kadar pişirin sonra da çevirip 2-3 dakika daha pişirin.

 

 

 

 

 

haftanın mücveri- yer elması ve havuç

uzun zamandır yapamayınca bu hafta biraz fazla heyecanlanıp haftanın mücverini iki sefer yapmaya karar verdik!

geçenlerde bee’de harika bir yer elması yapmışlardı, ben de aslında çok severim ama pişirmesini pek bilmem.  oradaki değişik pişirme şeklini görünce (onlar zencefil ile yapmışlardı ve nefis olmuştu!) ben de acaba yer elmasıyla mücver nasıl olur diye düşünmeye başladım.  mevsim sebzesi olduğu için pazarda taze olarak bulmak çok kolay oldu- eve gelince de hemen denedik.  hiç beklemediğim kadar güzel bir mücver oldu! akşam yemeğinde erim’e ve kızlara verince hiçbiri mücverin ana malzemesini tahmin edemeden denediler… kızların favorisi olmasa da erim ve ben çok beğenerek yedik. Yer elması mevsimi bitmeden mutlaka başka bir kombinasyon ile tekrar deneyeceğiz…

malzeme:

6 adet soyulmuş ve rendelenmiş yer elması

2 adet rendelenmiş havuç

½ su bardağı organik badem unu (biz bunu evde kendimiz yapıyoruz- hem taze olduğundan emin oluyorum hem de istediğim şekilde organik çiğ badem içinden yapabiliyorum)

1/2 su bardağı rendelenmiş beyaz peynir

1 adet çırpılmış organik yumurta

deniz tuzu/karabiber

tarif:

tüm malzemeleri orta boy bir kabın içinde iyice karıştırın

1 yemek kaşığı zeytinyağını tavada ısıtın

mücver malzemesini yemek kaşığı büyüklüğünde toplar şeklinde sıcak tavaya koyun ve kenarları kızarıncaya kadar pişirin, sonra da çevirip 2-3 dakika daha pişirin

azru ettiğiniz şekilde sıcak veya oda sıcaklığında servis edin- yanına taze yeşilliklerle dolu bir salata çok yakışıyor!

**bee eat play love bu sene emirgan’da açıldı…her gün taze, mevsim sebzelerinde yapılan şahane yemekler pişiriyorlar…yolunuz düşerse uğrayın, bayılacaksınız 🙂

 

 

 

 

tropikal bir kutlama

geçen akşam kayın pederimin doğum gününü kutlamak için ailece bir araya geldik.  kalabalık bir grup oluyor her zaman bu kutlamalar ve bu seferki toplantımıza nasıl biraz fark katabilirim diye önceden düşünmeye başladım…

birkaç hafta evvel, sömestr tatilinde, kızlarla birlikte şahane bir tayland seyahati yapma şansımız oldu.  orada gördüklerimizin, yaşadıklarımızın, ve tabii yediklerimizin tadı damağımızda kaldı.  ilk başta acaba kutlamamızı tay mutfağından yemeklerle mi yapsak diye düşündüm fakat böyle kalabalık bir gruba hiç bilmediğim tay yemekleri yapmaya cesaret edemedim.  ana yemeğimizi için güzel bir deniz levreği yaptık, hem herkesin ağız tadına uygun bir yemek oldu hem de bizim için daha garanti bir seçim oldu.

ama yine tropik havalar aklımda kalmıştı doğrusu! çareyi bu havayı doğum günü pastasına katmakta buldum 🙂 kayın pederim genelde tatlı yemediği için biraz daha farklı bir pasta nasıl yaparız diye düşünürken eskiden nişantaşı’nda olan downtown restoranda hepimizin büyük bir keyifle yediği pavlova aklıma geldi. muhteşem görüntüsü ve hafifliğiyle herkesin çok hoşuna gideceğini düşündüm… aklımdaki tropik havayı da yansıtsın diye dağ meyveleriyle değil de tropik meyvelerle yapmaya karar verdim.

ilk defa yaptığımız için bir gün önceden deneme yapmaya karar verdik.  ilk beze çalışmamız maalesef felaket oldu! neyse ki ikincide tutturabildik…işte tarifi ve birkaç fotoğrafı.  bu tarifi bire bir uyguladık ve nefis oldu, istediğiniz şekilde meyve ekleyebilirsiniz, bence meyvenin hiçbir zaman fazlası olmaz!

beze tarifi:

malzeme:

4 adet organik yumurta beyazı

1.5 su bardağı toz şekeri

1 çay kaşığı vanilya

tarif:

bütün malzemeleri oda sıcaklığına getirin

fırını 115 dereceye ısıtın ve fırın tepsisine yağlı kâğıt serin

malzemeleri tercihen metal olan bir kapta el blenderiyle yumurta beyazlarını, şekerini ve vanilyayı beyazlayıp ufak tepeler oluşmaya başlayana kadar çırpın

oluşan yumuşak hamuru yağlı kâğıdın üzerine spatula ile şekil vererek döküp yerleştirin

fırında 1.5- 2 saat kadar pişirin- biz tam olarak 1.5 saat pişirdik ve süper oldu

bezenin kenarları daha sert, ortası ise biraz yumuşak olmalı- soğurken kendiliğinden sertleşecektir

fırından çıkardıktan sonra soğumasını bekleyin

pavlova haline getirmek için bezenin üzerine 4 yemek kaşığı krema, 7-8 yemek kaşığı az yumuşamış vanilyalı dondurma ve arzu ettiğiniz meyvelerden serpin… tropikal pavlovamız için bir taze mango dilimleri, taze ananas parçaları, taze yaban mersinleri (blueberry), kuru ananas parçaları ve taze nane yaprakları yerleştirdik.  zaten şeker miktarı oldukça yüksek olduğu için ayrıca hiç pudra şekeri serpmedik.

pavlova pastamıza herkes bayıldı. meyveleri ve mumları alegra yerleştirdi… sonra da dedesinin önüne pastayı kendisi getirdi ve mumları üflemesine yardımcı oldu.  tadına bakan herkes (kayın pederim dahil) çok beğendi- bu özel kutlama için keşfetmiş olduğumuz bu tatlı kesin bizim evde fiks haline gelecektir!

IMG_2273

haftanın mücveri-mor havuç ve ıspanak

Haftanın mücverini bayağıdır yapamıyoruz maalesef… kızların sınav dönemi, sömestr tatili, şehre dönüş derken evdeki düzen bayağı bir karıştı ve ancak tam olarak toparlanmaya başladık.  Bu hafta Pazara gidebilmek büyük bir keyifti…ve uzun zamandır bulamadığımız mor havuçlar görünce çok heyecanlandık!  Bu hafta bir yenilik daha deneyip badem unu kullanmadan yaptık.  Mor havuçların kıvamı normal havuca nazaran biraz daha yumuşak olduğu için mücverlerimiz yine de gayet güzel dağılmadan yuvarlak halde kaldı.  Mücverlerin görüntüsü de tadı da şahane oldu, bir sonraki mor havuç bulduğumuz günü heyecanla bekliyorum!

malzeme:

4 adet temizlenmiş ve rendelenmiş mor havuç

1 büyük avuç temizlenmiş ve ince doğranmış ıspanak

1/2 su bardağı rendelenmiş keçi peyniri

1 adet çırpılmış organik yumurta

deniz tuzu/karabiber

tarif:

tüm malzemeleri orta boy bir kabın içinde iyice karıştırın

1 yemek kaşığı zeytinyağını tavada ısıtın

mücver malzemesini yemek kaşığı büyüklüğünde toplar şeklinde sıcak tavaya koyun ve kenarları kızarıncaya kadar pişirin, sonra da çevirip 2-3 dakika daha pişirin

azru ettiğiniz şekilde sıcak veya oda sıcaklığında servis edin, biz bu hafta yanında taze çeri domateşler koyduk çok güzeldi 🙂

 

 

bu hafta neler okuyoruz

bu hafta neler okuyoruz…valentsteins

ethan long’un bu tatlı kitabında normalde cadılar bayramının kahramanları olan karakterler sevgililer gününü ve aşkı keşif ediyor! biz dün akşam alegra ile okuduk, harika bir kitap- hem güldürüyor hem de okudukça mutluluk getiriyor. bu sene biraz geç kalmış olsak da hafta sonu oturup kendimiz de birkaç tane valentine yapmaya karar verdik.

kitapta kulübesine yakın oturan kadın frankenstein ile karşılaşınca âşık olan ‘fran’ adlı erkek frankenstein arkadaşlarından gizli sessiz sessiz bir şeyler yapmaya başlayınca herkeste merak uyandırır.  fran’ın pembe kağıtlarla neler yaptığını en çok merak eden vampir arkadaşı bütün korkulu yaratıkları çağırır…zombiler, vampirler, mumyalar hepsi fran’in yanına gelip onu dikkatle izlemeye başlar.

pembe kâğıt…makas…uhu…arkadaşları bu malzemelerden neler çıkabilir diye düşünmeye başlar.  biri uzun dişli maske der, bir başkası yuvarlak bir yarasa der…bir başkası pembe bir popo tahmininde bulununca alegra kahkahalarla gülmeye başladı! sonunda neler olup bitiğini bilen küçük tavşan toplanmış olan gruba bunun aslında bir kalp olduğunu ve fran’in bunu sevgililer günü için hazırladığını açıklar.

IMG_2284

işte o anda anlaşılır ki birçoğu aşkın ne olduğunu bile bilmiyor! tavşan açıklamaya devam ettikçe küçük karakterler şok içinde dinler…sonunda âşık olanların bazen dudak dudağa öpüştüğünü de söyleyince grup neye uğradıklarına şaşırır ve birer birer ömür boyu âşık olmayacaklarına yemin ederler.

IMG_2285

kafası tamamen karışan fran ise sessizce gruptan ayrılıp bahçeye çıkar. Bahçe de yine beğendiği kızı görünce aşkın aslında ne kadar harika olduğunu ve ne kadar büyük mutluluk getirdiğini tekrar hisseder.  hazırlamış olduğu pembe kâğıdı yeni arkadaşına verir ve yan yana oturup gecenin tadını çıkarırlar.  (tabii fran’in arkadaşları bu yaptıklarına hiç ama hiç anlam veremezler!)

IMG_2286

bu tatlı kitabı biz çok büyük bir keyifle okuduk… alegra da ben de bayıldık…benim en çok hoşuma giden tarafı da bazen bizi biraz tuhaf hissetirse de veya arkadaşlarımız tam anlayamasa da aşkın aslında çok normal ve doğal bir his olduğunun vurgulanması oldu.