bu hafta bizim evde çok yemek pişti…her sene kasım ayında kutlana thanksgiving (şükran günü) bayramı benim için çok değerli. bu kutlamanın hikayesi çok ilginç. çocuklara geleneksel olarak şu şekilde anlatılır…
amerika’ya ilk yerleşen avrupalılar bu yeni toprakların şartlarını bilmeden gelirler. tarım nasıl yapılır, neler yetişir; hangi hayvanlar var ve ne şekilde avlanırlar; iklim nasıldır, hangi şartlarda nasıl hava olur bu havalara karşı en iyi ne şekilde korunur? tüm bu sorulara cevap bulmaya çalışırken birçok göçmen hastalanıp hayatını kaybeder. hatta o kadar büyük bir fire verilir ki 1620-21 senesinin yaz sonunda gelen 102 kişinin sadece 51’i kış sonuna kadar hayatta kalmayı başarır. hikâyeye göre kışı geçirebilenler de sadece etrafta yaşayan kızılderililerin yardımlarıyla hayatta kalmamıştır. bu nedenle kış sonunda avrupalı göçmenler ve kızılderililer bir araya gelir ve büyük bir şükran yemeği yerler. tabii bu durumda bu yemek kasım ayında değil de mart ayında yapılmış olması gerekir.
pek biz neden kasım ayında kutlama yaparız? hikâyenin bu kısmı da amerika’nın iç savaşı ve o dönem cumhur başkanı olan abraham lincoln’a dayanır. iç savaş dönemi tüm amerikan vatandaşları için oğlan üstü zor bir dönem olarak geçmiştir. kuzey güney savaşı olarak anılan bu savaşta kardeş kardeşe karşı; baba oğluna karşı, komşu komşuya karşı çok savaşan olmuş. hem insani değerlerin ön planda olduğu bu eyaletler arası çatışmada aynı zamanda ekonomik ve siyasi güç dengeleri de ön plandaymış. maddi manevi çok büyük kayıpların yaşandığı savaşta özellikle kış başı yer alan büyük bir çatışmanın sonrasın lincoln tüm ülke vatandaşlarına moral vermek üzere bugün halen kutladığımız ulusal şükran gününü ilan etmiştir. her sene kasım’ın son perşembesi kutlana bu bayramın dini değil, ulusal bir kutlama olmasından dolayı her amerikalı için önem taşır. noel’de veya yılbaşında kapalı olmayan müesseseler bile thanksgiving günü kapalı olur. ailelerin ve dostların bir araya geldiği bugün de de bol bol yemek pişer ve keyif yapılır!
biz de geleneği hiç bozmamak üzere aynen yemeklerimizi yaptık, soframızı kurduk, şaraplarımızı şampanyalarımızı koyduk ve keyfimize baktık 🙂
bu haftanın keyiflerini bu seneki thanksgiving menümüzden seçtim… geleneksel cranberry sosu, elmalı tart ve (benim favorim olan) balkabaklı tart… menümüzün tatlı kısmını oluşturan bu yemeklerin illa ki şekersiz veya vegan olduğunu söylemem fakat her zamanki gibi hepsi glütensiz!

kuru cranberry sosu:
geleneksel bir thanksgiving yemeğinde cranberry sauce hindinin yanında servis yapılır. özellikle hindinin beyaz eti bazen kuru olduğu için bu tarz bir sos iyi gelebiliyor. ben mısır ekmeğiyle yemeği tercih ediyorum- harika bir tatlı/tuzlu kombinasyon oluyor.
malzeme:
250 gram kuru cranberry (yaban mersini)
1 adet ufak doğranmış mandalina
2 çubuk tarçın
4 yemek kaşığı hindistan cevizi şekeri
2 çay kaşığı limon suyu
1.5 su bardağı su

tarif:
tüm malzemeleri ufak bir tencere içerisinde karıştırın
kaynayana kadar pişirin
kaynadıktan sonra suyunu neredeyse tamamen çekene kadar kısık ateşte pişirin
arzuya göre sosun yarısını robottan geçirebilirsiniz
ılık olarak servis edin

derin’s apple pie (elmalı tart)
bizim evde elmalı tart işini normalde her sene kız kardeşim derin üstlenir. bu yıl kendisi yeni doğum yaptığı için thanksgiving için amerika’daydı ve tart işi bize kaldı. çok şükür daha önceki senelerde bize hep göstermişti; alegra ve ben de ellimizden geldiği kadar ona layık bir tart çıkarmaya çalıştık 🙂
malzeme:
1 adet glütensiz tart hamuru (tarifi burada bulabilirsiniz)
4 yemek kaşığı glütensiz un
2 yemek kaşığı limon suyu
1.5 su bardağı hindistan cevizi şekeri
8-10 adet soyulmuş, çekirdekleri alınmış ve ince ay şekliden doğranmış organik elma
bir tutam deniz tuzu
3 çay kaşığı toz tarçın
2 çay kaşığı toz zencefil
½ çay kaşığı rendelenmiş muskat
3-4 adet ezilmiş karanfil
2 yemek kaşığı küçük küpler halinde kesilmiş tereyağı
2 yemek kaşığı çığ krema
1 yemek kaşığı daha hindistan cevizi şekeri
tarif:
fırını 200 dereceye ısıtın
tart hamurunu yuvarlak bir tart kalıbına yerleştirin ve 30 dakika boyunca buzdolabında soğumasını bekleyin
kesilmiş elmaları, limon suyunu, 2 yemek kaşığı hindistan cevizini ve tüm baharatları iyice karıştırın
elma karışımını tart hamurunun üzerine döküp eşit olacak şekilde yerleştirin
üzerine kesilmiş tereyağı parçalarını yerleştirin
kalan tart hamurundan arzu ettiğiniz kalıpları kullanarak değişik şekiller hazırlayın (biz yaprak şekli kullandık)
hamur şekillerini elmaların üzerine yerleştirin
hamur fırçasıyla kremayı üsteki şekillerin üzerine sürün ve istediğiniz miktarda hindistan cevizi şekeri serpin
tartı fırına koyup 200 derecede 20 dakika pişirin
fırının ısısını 180 dereceye indirin ve yaklaşık 50-60 dakika daha tartı pişirin- kenarlardan tartın suyunun yavaşça kaynadığını ve hatta taştığını görene kadar- üstündeki hamurda kızarıp altın rengine dönüşecektir
tartınız piştikten sonra fırından çıkarıp soğuma telinde bekletin
ılık olarak yanında dondurma veya kremşanti ile servis edin

balkabaklı tart
işte thanksgiving’de olmaz ise olmaz tatlımız- aynı zamanda benim en çok sevdiğim tatlılardan biri! baharatlarla dolu, balkabağının lezzetli ve huzur veren tadından oluşan bu muhteşem tartı her yıl kutlamamız için büyük bir keyifle hazırlar, daha da büyük bir keyifle yeriz…amerika’da hep hazır balkabağı püresi kullanılır; burada ben hiç rastlamadım ve tabii ki evde yapmak çok daha zahmetli ama bu ev yapımı pürenin tartımıza eşsiz bir lezzet kattığımızdan da yüzde yüz eminim!
malzeme:
1 adet glütensiz tart hamuru (tarifi burada bulabilirsiniz)
3 su bardağı organik balkabağı püresi
½ su bardağı akçaağacı şurubu (agave şurubu da kullanılabilir)
3 adet hafif çırpılmış organik yumurta
1 su bardağı krema
2 çay kaşığı toz tarçın
3 çay kaşığı toz zencefil
¼ çay kaşığı rende muskat
3-4 adet karanfil
¼ çay kaşığı toz kakule
1 tutam deniz tuzu
1 çay kaşığı vanilin özü
1 adet yumurta sarısı
tarif:
fırını 200 dereceye ısıtın
tart hamurunu yuvarlak tart kalıbına yerleştirin ve yumurta sarısını üzerine sürün
yaklaşık 10 dakika kadar sıcak fırında pişirin- dokununca sıcak olmalı
tart hamuru pişerken balkabağı püresini, yumurtaları, akçaağacı şurubunu, kremayı ve tüm baharatları el blenderi kullanarak iyice karıştırın
tart hamurunu fırından çıkarıp fırının ısısını 180 dereceye düşürün
balkabaklı karışımı sıcak tart hamurunun üzerine eşit olacak şekilde dökün ve tekrar fırına koyun
40-45 dakika boyunca pişirin- (balkabağı karışımı pişerken sertleşecektir- ortası hala biraz hareketliyken fırından çıkarmaya dikkat edin aksi takdirde tartınız soğuduktan sonra ortası çatlayabilir)
fırından çıkardıktan sonra en az 15 dakika soğuma teli üzerinde soğumasını bekleyin
ılık olarak ve yanında dondurma veya kremşanti ile servis edin
