hoş geldin 2019…

bir önceki yılbaşı yazımda görmüşsünüzdür ki 2018 ile vedalaşmak ve 2019’a giriş yapmak ailemiz için çok heyecanlı ve yoğun bir şekilde geçti.  bu arada da beklemediğim bir şekilde postlarıma biraz ara vermek zorunda kaldım. doğrusu hiç böyle bir planım yoktu.  hatta instagram’da çok severek takip ettiğim bazı anneler kendilerinin bir müddet postlarına ara vereceklerini söylediklerinde böyle bir uygulamanın onlar için ne kadar güzel bir fikir olduğunu fakat bu sene hiç bana göre olmadığını düşünmüştüm!!

gelelim 10 ocak perşembe gününe ve ben de aynı o anneler gibi ancak kutlamalara son vermiş bir şekilde tekrar rutinime dönmeye çalışıyorum.  yine bilgisayarımın önüne geçtim; haftalardır kontrol edemediğim emailleri okuyorum. merak ettiğim bir sürü haberi ve yazıyı sonunda detaylı olarak okuyabiliyorum.  ve biraz zor da olsa kendimi 2019’da kişisel olarak, yazar olarak ve anne olarak neleri hedeflediğimi tekrar düşünürken buluyorum.

bir başka ingilizce yazımda bu yılbaşında gelenek haline gelmiş hedef koyma fikrinden uzaklaşacağımı ve bunun yerine yeni yıla niyet ederek başlayacağımı yazmıştım.  bu niyetleri kısaca burada da anlatayım…bu yıl anı yaşamaya odaklanmak istiyorum, ön yargılı olmadan yaşamak istiyorum- bazen olaylar beklentilerimin çok dışında güzel bir şekilde gerçekleşiyor, bunu göz önünde bulundurarak da korktuğum veya çekindiğim zamanlarda bile daha açık olmaya çalışacağım.  içimden gelen enerjiye ve iyiliği ye daha çok güvenip etrafımdakiler ile paylaşmaya çalışacağım.

normalde bu niyetler aslında yıl başı hedefleri olarak fazlasıyla yeterli ve kapsamlı ama 2019’un ilk on günü benim için hiç öngöremediğim bir şekilde inişli çıkışlı geçti.  kısa bir sürede çok değişik duygular yaşadım ve niyetlerime biraz ekleme yapmam gerektiğine karar verdim.  anı yaşamanın, açık olmanın ve paylaşmanın yanı sıra 2019 boyunca bir de şartlar ne olursa olsun hep kendimi de hatırlamaya ve beslemeye çalışacağım.

her ne kadar büyümüş olsam da ben de hala yetişmekte ve gelişmekte olan bir bireyim.  bu gerçeğe de önem vermeden ne kızlarımı anne olarak ne erim’i eş olarak ne de etrafımdakileri dost olarak destekleyebilirim.  annelik literatüründe biraz klişeleşmiş olsa da ben de söylemeden duramayacağım—iyi bir anne olmak için önce kendimize bakmamız lazım, bizim ruhumuz, bedenimiz iyi olacak ki başkalarına destek olabilelim.

peki bu niyeti dile getirmek çok kolay ama gerçekten uygulamak o kadar da kolay olmayacağına benziyor.  2019’da bu niyetimi gerçekleştirmek için neler yapmam gerekiyor…bu sene ne şekilde ve nerede kendimi ön planda tutmalıyım? ve tabii buna karar verirken de aslında şunu da düşünmem gerekiyor, benim için gerçekten neler önemli ve bu yıl boyunca hayatımın içinde nelerin olmasını arzuluyorum? daha çok yazı yazmak mı? ticari bir şeylere mi girmek? ya da şu an için ev dışında fazla bir işlere girmeyip kendi yuvama mı konsantre olmak?

hepsi değerli, hepsi geçerli fikirler bunlar ve tahmin ediyorum ki ocak ayı boyunca beni en çok oyalayacak konular bunlar olacaktır.  ama ilk etapta bu ufak blog tatilimden sayesinde gördüm ki istanbul’da üç güzel’e yazı yazmak beni hakikatten çok mutlu ediyor.  güzel kızlarımla yaşadığım keyifli günleri yazılar ve görseller ile hatırlamak da aynen çok mutlu ediyor.  dolayısıyla farkında, ön yargısız ve açık bir şekilde bu sene yazmaya devam edeceğim.  yine bu dönem haftalık kitap tavsiyeleri, ev yapımı sağlıklı yiyecekler ve faaliyetler paylaşacağım…merak edip de sormak istediğiniz, aklınıza gelen ve tavsiye etmek istediğiniz ya da sadece paylaşmak istediğiniz herhangi bir şey olursa çok çok sevinirim-bana her zaman yazabilirsiniz 🙂

 

 

 

 

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.